Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 11.03.2020 tarihinde pandemi olarak nitelendirilen COVID-19 hastalığı ticari ve sosyal hayatı birçok yönüyle etkilemektedir. Pandemi basitçe; bir kıta, hatta tüm dünya yüzeyi gibi çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara (epidemilere) verilen genel addır.1
Küresel boyutta yaşanan bu sağlık krizinin neticesi olarak ticari işletmelerin bir kısmı idari olarak kapatılmaya zorlanırken bir kısmı da alınan tedbirler kapsamında ciddi ciro kayıpları yaşamaktadır. Ticaret hayatını doğrudan etkileyen bu süreç neticesinde neredeyse her hukuki işlem etkilenmekte, daha önce tecrübe edilmemiş bir süreçten geçilmesi nedeniyle kanun hükümlerinin somut olaya uygulanmasına ilişkin çok yoğun soru işaretleri oluşmaktadır.
Hemen her hukuki ilişki ve işlemin etkilendiği bu süreçte en yaygın sözleşme tiplerinden olan kira sözleşmelerine ilişkin uyuşmazlıklar çıkması kaçınılmazdır. Bu çalışmamızda işyeri kiralarında çıkması muhtemel uyuşmazlıklara uygulanabilecek çözüm yollarına dair fikir teatisi yapılacaktır.
Çalışmamızda tarafların borçları açısından imkânsızlık değerlendirilecek, genelge ile kapatılan, içinde bulunduğu alışveriş merkezinin yönetimsel kararı ile kapatılan ve faaliyetine devam etmekle birlikte ciro kaybı yaşayan işyerleri açısından uyarlama ve ayıba karşı tekeffül hükümleri bağlamında ayrı ayrı değerlendirme yapılacaktır.