Kanunun Genel Gerekçesi: Kanunda yer alan en önemli değişiklik, bünyesinde pek çok sorunu barındıran iflas erteleme kurumunun yürürlükten kaldırılması ve konkordato kurumunun etkin ve işlevsel bir yapıya kavuşturulmasıdır. Borca batık durumdaki sermaye şirketi veya kooperatifin mali darboğazı aşması ve ekonomi içindeki üretkenliğini devam ettirmesi amacıyla kabul edilen iflas ertelemesi kurumu, uygulamada ortaya çıkan sorunlar ve kötüye kullanım nedeniyle kanun değişikliğiyle kaldırılmakta ve aynı amaca konkordato kurumu gözden geçirilip işlevsel hale getirilmek suretiyle varılmak istenmektedir.
Yayınlanan kanun kapsamında;
- İİK md. 179 ile borçlulara tanınan iflas erteleme imkanı yeni kanun ile ortadan kaldırılmıştır.
- Borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında olan herhangi bir borçlu, borçlarının ödenmesinde kendisine vade verilmesi veya tenzilat yapılması için konkordato talep edebilecek.
- Konkordato talebi üzerine mahkeme, istenilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde geçici mühlet kararı verecek ve borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacaktır. Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğuracaktır. Mahkeme, kesin mühlet hakkındaki kararını, geçici mühlet içinde verecektir. Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilecektir.
- Geçici mühlet kararı, mahkemece ilan olunacak ve ilgili yerlere bildirilecektir. Alacaklılar, ilandan itibaren yedi günlük kesin süre içinde itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecek ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebileceklerdir.
- Konkordato komiseri, iflas idaresi gibi alacaklılar kurulunu ve talepte bulunan alacaklıları konkordatonun seyri ve güncel mali durum hakkında bilgilendirmekle yükümlüdür.
- Konkordato talebi ile amaçlanan iyileşmenin, kesin mühletin sona ermesinden önce gerçekleştiğinin komiserin yazılı raporuyla mahkemeye bildirilmesi üzerine mahkemece re’sen, kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilebilecektir.
- Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa, mahkemece kesin mühlet kaldırılarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına re’sen karar verilebilecektir.
- Kesin mühlet talebinin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamayacaktır. Fakat kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflas kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilecektir.
- Kesin mühlet içinde borçlu aleyhine hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez. Fakat birinci sırada yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir. Ayrıca mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilecek veya başlamış olan takiplere devam edilebilecek ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamayacak ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemeyecektir.
- Borçlunun taraf olduğu, işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden, konkordato talebinden önce akdedilmiş olan ve konkordatonun amacına ulaşmasına yardımcı nitelikteki sözleşmeler, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemeyecektir.
- Borçlu, kesin mühlet içinde komiserin nezareti altında işlerine devam edebilecek fakat mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemeyecek, kefil olamayacak, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemeyecek, takyit edemeyecek ve ivazsız tasarruflarda bulunamayacaktır.
- Bu kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflasın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunacaktır.
- Ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün halinde satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edileceği anlaşılan mal ve haklar artık bir bütün halinde paraya çevrilebilecek.
- Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinden rüçhan hakkı, değişiklik ile bir kısım kamu alacaklarının önüne geçmiştir. İlgili kamu alacakları, rehinle temin edilmiş alacaklar karşılandıktan sonra diğer alacaklara nazaran öncelikli olarak ödenir hale gelmiştir.
- İflas idaresi tarafından sıra cetveli yapılma süresi üç aydan iki aya indirilmiştir.
- İflas kararının tebliğinden sonra, iflas dairesi tarafından tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılacağına karar verme süresi, üç aydan iki aya indirilmiştir.
- İflas dairesinin, iflasın açılması ile müflisin mağazalarını, eşya depolarını, imalathanelerini, perakende satış dükkanlarını ve buna mümasil yerlerini kapatıp mühürleyeceğine ilişkin hüküm değiştirilmiş ve iflas masası hakkında faydalı olacağı anlaşılan durumlarda, belirtilen yerlerin, ilk alacaklılar toplanmasına kadar iflas dairesi tarafından idare edilebileceği; aksi takdirde bu yerlerin kapatılıp mühürleneceği hükmü getirilmiştir.
- İflas idaresine, iflas masasına kabul edilen alacaklılara iflas tasfiyesinin seyri ile müteakip işlemlerin planı ve takvimi hakkında bilgi verme yükümlülüğü getirildi.
- Yürürlüğe giren değişiklikler ile Elektronik tebligat zorunluluğunun kapsamı genişletilmiştir. İlgili hükümler 01.01.19 tarihinde yürürlüğe girecektir.
- Bilirkişi raporunun hazırlanması için verilecek süre basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde iki ayı geçemeyecektir. Bilirkişinin talebi üzerine süre iki ayı geçmemek üzere uzatılabilir.