Birleşmeye ilişkin ilk kapsamlı düzenleme 20.05.1926 Türk Ticaret Kanununda (TTK) yer almıştır. Bahsi geçen kanun mülga olması ile birleşmeye ilişkin hükümlere 29.06.1956 tarihli TTK’da yer verilmiştir. 1957 tarihli TTK’nın artık modern şartlara uyum sağlamaması, ülke ihtiyaçlarını karşılamaması sebepleriyle modern bir kanun ihtiyacı doğmuş bu kapsamda 2011 tarihli TTK yürürlüğe girmiştir.
TTK’da birleşmeye ilişkin hükümler düzenlenirken temelde ‘ANONİM ŞİRKETLERİN BİRLEŞMESİNE İLİŞKİN KONSEY YÖNERGESİ’ , İsviçre 03.10.2003 tarihli ‘BİRLEŞME, BÖLÜNME, ,TÜR DEĞİŞTİRME VE MALVARLIĞI HAKKINDAKİ FEDERAL KANUN’ ve Almanya 1995 tarihli ‘ YENİDEN YAPILANMA KANUNU’ndan yararlanılmıştır.
TTK’da birleşme m.136 – 159 arasında düzenlenmiştir. Hükümler bir bütün olarak değerlendirildiğinde eleştiri konusu olan noktalar olmakla birlikte genel olarak modern, günün şartlarına uygun ayrıntılı ve tüm menfaat sahiplerini ( pay sahipleri, alacaklılar, işçiler vb..) koruyan esaslar içerdiği anlaşılmaktadır. Birleşmeye ilişkin hükümler sadece TTK’da yer almamakta Bankacılık Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, Kurumlar Vergisi Kanunu, Sigortacılık Kanunu ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında da ayrıntılı hükümlere yer verilmiştir.