20. Y.Y. başlarından günümüze dünya kapitalizmin hızlı gelişimine ve hakim ekonomik sistem olmasına tanıklık etmiştir. Dünyada hakim ekonomik sistem olan kapitalizmin gelişimi teknolojik gelişmeyle birlikte düşünülmelidir.
Yaşanan bu hızlı ekonomik ve teknolojik gelişmeler beraberinde yeni riskler ve zarar tehditlerini meydana getirmiştir. Sorumluluk Hukuku da buna paralel bir gelişme göstermiştir. İşverenlerin "tehlike esasına dayanan kusursuz sorumlulukları" ile Çevre Kanunu’na göre "çevreyi kirletenlerin sorumluluğu" bu kapsamda değerlendirilebilir.
Yukarıda belirtilen gelişmeler Sigorta Hukuku’nu da doğrudan etkilemiştir. Tarihsel ve klasik sigorta türü olan mal sigortalarının yanında sorumluluk sigortaları kavramı karşımıza çıkmıştır. İlk başlarda bir kimsenin başkasına verdiği zararın sigorta teminatı kapsamına alınmasına ahlaki gerekçelerle karşı çıkılmışsa da zamanla bu sigorta türünün sadece sigorta ettiren değil, zarar gören 3. şahıs menfaatine olduğu görülmüş ve genel kabul görmeye başlamıştır.