Kamulaştırma, Anayasanın 46. Maddesine göre, Devlet ve Kamu Tüzelkişilerinin, kamu yararının gerektirdiği hallerde, karşılığını peşin ödeme şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz bir malın tamamına veya bir kısmına kanunda gösterilen usul ve esaslara göre el atılmasıdır.
Anayasa m. 35/2’ye göre, mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceğini belirttikten sonra, aynı madenin 3. Fıkrasında, mülkiyet hakkının toplum yararına aykırı olarak kullanılamayacağını hükme bağlamıştır. İşte kamulaştırma, mülkiyet hakkının kamu yararına sınırlandırılmasını ifade etmekte olup; idare kendisine tanına kamulaştırma yetkisi ile kamu yararını gerçekleştirmek için özel mülkiyete müdahale etmektedir.
Anayasa kamulaştırmanın kanuna göre yapılacağını birçok kere ifade etmiştir. Anayasanın işaret etmiş olduğu kanun 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunudur; Kamulaştırmaya ilişkin temel kanun olmakla birlikte kanun koyucu özellik arz eden alanlarda ayrık hükümler sevk etmiştir. Örneğin; 3996 Sayılı Yap-İşlet-Devret Modeli Hakkında Kanun, 6326 Sayılı Petrol Kanunu, v.b. Kanun koyucu Maden sektörünü de bu kapsamda değerlendirmiş ayrık hükümler ve özel rejim öngörmüştür.